Narsistik Kişilik
Narsistik kişilik yapılanmasına sahip olan kişilerin çevrelerine uyum sağlamalarında yaşadıkları zorluklar kadar çevrenin de onlara uyum sağlaması zorlu bir süreçtir. Çünkü bu spektrumdaki kişiler, çevrelerine sıklıkla kibir duygusu ile yaklaşırlar. Özünde sahip oldukları ise eğer ulaşılabilirse incinmiş, zavallı bir çocuktur. Freud, Mahler ve Kohut gibi çeşitli kuramcılar patolojik narsizmi bakım alan bebeğin ihtiyaçlarına hassasiyetle cevap veren bir bakım verenin olmaması sonucu bebeğin libidinal yatırımı kendine yapması ve ötekine agresyon göstermesi olarak tanımlamaktadır. Bebeğin ihtiyaçları ile uyumlu bir ilişki kurmayı başaramayan anne, bebeğe özellikle yüzdeki duygu ifadelerinden edinilen farklı duyguları okuma ve buna ilişkin hareket etme becerisini geliştirmesine de ket vurmuş olur. Dolayısıyla kişi, duyguları okuyamaz ve empatik geribildirimlerde de bulunamaz.
Kibir ve gurur birbirine hayli benzeyen zaman zaman birbiri yerine kullanılan önemli benliğe ilişkin duygulardan (self-conscious emotions) ikisi. Fakat, bu duygular ne birbirinin aynı ne de birbirinden tamamen farklı. Bu duygular da temel duygular gibi kişinin yaşam kalımına hizmet eder. Fakat, bilişsel bir değerlendirme sürecinin ürünü olan bu duygular kişinin ilişki kalitesini düşürebilir. Kişi karşılaştığı duruma ilişkin yaptığı bilişsel değerlendirmede narsistik bir kırılma yaşayacağına ilişkin sinyalleri alır ve bunu deneyimlemekten kaçınmak için bununla gurur ya da kibir duygusu ile baş etmeye çalışır. Gurur sayesinde kişi zarar görmekten kaçınır ve kişi bunu duygu regülasyonu sağlayarak açığa çıkarır. Fakat bu baş etme şeklinin ötekine zarar verici şekilde ortaya konulması kibirdir. Kibirli olan duygularını regüle edemez, sıklıkla agresyon gösterir. Kibir, incinmeme uğruna incitme üzerinedir.
Narsistik birey ilişkide bulundukları kişilere zihinlerinde var olan mükemmelliğe ilişkin şemaların gerçek olduğunu doğrulamalarından başka bir seçenek bırakmayacak şekilde davranırlar. Her yaptıkları, karşısındakinin hayranlığını kazanma üzerinedir. Sıklıkla kendilerine hayranlık duyacak, boyun eğecek partnerler ile birlikte olurlar. Kendilerine olan hayranlığı sağladıktan sonra ilişkide oldukları kişileri sıklıkla aşağılar, kontrol altında tutar, ya da bir anda terk edebilirler. Peki nasıl olur da narsistik birey partnerinin tüm hayranlığını kazandıktan sonra, her şeyden tamamen vazgeçer?
Jules Renard, ‘seni yüzündeki bende bir siğil görene dek seveceğim’ sözü ile bir yanıyla cevabı da içinde tutarak bu duruma ışık tutuyor.
Not: ‘Seni yüzündeki bende bir siğil görene dek seveceğim’ sözünün orjinali ‘Je t’aimerai le temps de voir dans ce grain de beauté une verrue’ Jules Renard.
Dr. Tubanur Bayram Kuzgun (Psikeart, Kibir, 2018 Mart)